Hayatımızda en ciddiye almamız gerek konuların başında sağlığımız geliyor. Kıymetini hastalandığımız zaman anlamış olduğumuz sağlığımız konusunda yaşımız ilerledikçe daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Özellikle stres konusunda uzmanlar bizlere sürekli uyarılar yağıyorlar. Yapılan son araştırmalar kalp ve damar hastalıklarında en önemli risklerden birini de stresi oluşturduğunu belirtiyorlar.
Özellikle iş hayatında aktif olan insanlarda bu riskin daha da fazla olduğunu söyleyen uzmanlar beslenme alışkanlığımız kadar stresinde sağlığımız üzerinde çok önemli bir etken olduğunu her açıklamalarında dile getiriyorlar. Stresin sadece kalk ve damar sağlığında değil bunun dışında birçok hastalığında en büyük etken olduğu artık top çevrelerinde kanıtlanmış bir durum. Giderek zorlaşan ticaret ve iş hayatı insanların bu konudaki stresini artırsa da insanlarda bu konuda ellerinden gelen bütün gayreti göstermek zorundalar. Tıp dünyası ilaç tedavisinin artık bir yere kadar sorunlara yardımcı olduğunu bunun dışındaki etkenlerin insanların kendilerinden kaynaklandığını savunmaktalar. Mesela kanser hastalarında sürekli moralleri yüksek tutmak adına yapılan çalışmalar ve söylenen sözler bunun en güzel örneği olarak karşımıza çıkıyor. Sadece hastalık sürecinde değil normal yaşamımızda da bazı hastalıklara yakalanmak sakin ve rahat bir hayattan uzak olan kişilerde daha fazla gözlemleniyor.
Stresle iç içe yaşayan kişiler bir de bunun üzerine sağlıksız ya da düzensiz besleniyorlarsa birçok hastalığa kendi elleriyle davetiye çıkarıyor anlamına geliyor. Düzenli spor ya da egzersiz de sağlık konusunda öne çıkan şartlar arasında. Her ne olursa olsun günde yarım saat ayıracağınız spor faaliyetleri hem daha sağlıklı kalmanıza yardımcı oluyor hem de kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini büyük bir oranda azaltıyor. Sadece yarım saat ayırarak daha uzun ve sağlıklı yaşamak tüm inşaların elinde.