Hiç bir arkadaşınız, bir danışman veya meraklı bir teyze ilişkiniz için hedefler belirlemeniz gerektiğini söyledi mi? Daha iyi iletişim kurmanız gerekir, cinsel yaşamınızı canlandırmanız gerekir, birbirinizin güvenini kazanmanız gerekir vs… İlişkilerin hedefe ihtiyaç duyduğuna inanmanız, ilişkiniz için önemli bir adım atmaya başladınız demektir. Sadece başlıca hedefleri belirleyerek bunları gerçekleştirmeye yönelik çaba göstermeniz ve onlara ulaşmanız, size ve partnerinize bol bol mutluluk getirecektir.
Benzer şekilde, çoğumuz “evlilik çok zor bir iş” inanışını destekleriz. Bu, evli olan ya da olmayan tüm uzun vadeli ilişkiler için geçerli olan bir düşüncedir. Bu çok zor görülen iş, sizin de tahmin edeceğiniz üzere hedef gerektirir.
Ne yazık ki, ilişkiler için hedefler koymak, çözülenden çok daha fazla sorun yaratmaktadır. İşte nedenleri şunlardır:
1. Çok fazla hedef belirlemek!
Çoğumuzun romantik bir ilişki içinde yürütmesi gereken mutlak kurallar vardır. İyi iletişim, güven, tutku ve bağlılık gibi… Dostluk, adalet ve dürüstlüğü de unutmayalım. Birbirinize karşı sorumlu, merhametli ve destekçi de olmalısınız. Devam edebiliriz ama siz olayı anladınız.
Soru şu ki; Gerçekten bu hedeflerin hepsi nasıl başarılabilir? Hepsinin peşinde koşmak sizi bir milyon farklı yöne yönlendirmez mi?
Doğrudur, genellikle bu hedeflerin her birini ismiyle ifade etmiyoruz. Ancak dikkat ederseniz; herkesin, hepsinin önemli olduğu ve hepsini başarmak için çabalıyor olduğu konusunda hemfikir olduğunu biliyoruz. Peki, bir kerede birbirinden farklı (ve nadiren de zıt) hedeflere nasıl ulaşılabilir?
Bir kişi, herkes için eşit derecede önemli olan çok sayıda hedef ile karşı karşıya kaldığında, ya her yöne koşmaya çalışmaktan yorulur ya da hangisinin doğru şekilde yürüdüğünü bilmeden pes etmeye yaklaşır. Bu deneyim genellikle “analiz felci” veya ‘’tükenmişlik’’ olarak adlandırılır. Ancak ilişkiniz için pozitif bir deneyim değildir.
2. Kötü tanımlanmış hedefler!
Yukarıda listelediğimiz ‘’ iyi iletişim, güven, tutku, vb. ‘’ hedeflerin hepsi kulağa hoş geliyor. Ama aslında ne demek istiyorlar?
Örneğin, ilişkinizde “güven” kavramını nasıl tanımlarsınız? Eşinize imanla itaat ettiğiniz anlamına mı geliyor? Yoksa onlara kesin olarak güvenirken başkalarına güvenmediğiniz anlamına mı geliyor? Bu, eşinizin her zaman doğruyu söylediklerini ispat edebilmesi gerektiğini mi ifade ediyor? “Güven” demek, Ronald Reagan’ın söylediği gibi “güven ama teyit et” mi?
Listelediğimiz diğer ilişki hedefleri de farklı anlamlar içerebilir. Bunun nedeni, son derece yetersiz ve çelişkili bir şekilde tanımlanmış olmasıdır.
Örneğin, “iyi iletişim” son derece dürüst olmak demek olabilir. Aynı zamanda son derece nazik olmak anlamına da gelebilir. Bir kavgada, dürüst olmak ve nazik olmak genellikle zıttır. Bir kavga sırasında “iyi iletişim” hedefine nasıl ulaşırsınız? İşte burada bir sorun yatıyor. “İyi iletişim” başarmak için bir hedeftir ama bir kutupsallık sistemini dengede tutmak için bir tahterevalli yönetmek değildir.
3. Ulaşılamaz ilişki hedefleri!
Bir hedef, objektif olarak ulaşılabilir olmalıdır. İstediğiniz ödülü alabilmeniz mümkün olmalı.
Bunu işyerinde yapılan ödemeyle ilişkilendirelim. Bir işte çalışırken, iş karşılığında niceliksel miktarda bir parayı garantilemiş olursunuz. Bu para size öngörülebilir bir programla gelir. Bu parayı kazanmanız için çalışma programınız o kadar açıktır ki, iş sözleşmesinde bir satır yazıyla özetlenebilir.
Şimdi, bunu ilişki hedeflerinize uygulayın. Her hafta eşinizden alacağınız belirli arkadaşlık tutarı nedir? Tutku hangi tarihte kazanılacak? Nezaket maili tam olarak ne zaman gelir? Sorunu görüyor musun?
İlişki hedefleri ulaşılamaz değildir. Çünkü kazandırdıkları ödül türü ölçülemez, zamanlanamaz ve paha biçilemezdir. Bir hedefin ulaşılabilmesi için kanıtlanabilir bir uç noktaya sahip olması gerekir. Fakat ilişkiler, devam eden ve sürekliliği olan süreçlerdir; tabi ilişki sona ermediği müddetçe…
Bu yüzden, bir gün kendiniz ve eşiniz için belirlediğiniz tüm ilişki hedeflerine ulaşabileceğinize inanın!