Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü konumunda olan Türkiye; Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan boğazları, Orta Asya, Kafkasya ve Ortadoğu’daki doğal enerji kaynaklarının kesiştiği noktadaki jeopolitik konumuyla bütün dünyanın dikkatini çekmektedir. Tabi ki konumuz bu değil. Şimdilik bu konu bizi ilgilendirmiyor. Bunu başımızdakiler düşünsün. Yani başımızda olup da düşünme yeteneği olanlar!
Konumuz Türkiye’deki yanlış yapmanın bizden neler götüreceğinin eksik öğretilmesidir. Bundan dolayı hala safsatalarla uğraşmıyor muyuz? Eğer doğru öğretilseydi başımızdaki en rütbeliler çıkıp delile” Kağıt parçası” diyemezdi. Ya da seçimle gelen partiler darbeye destek verenleri destekleyemezdi. Ya da bazı partiler Deniz Feneri’ni savunacak cesareti bulamazdı veya milliyetçi diye geçinen bazı üstadlar Demokratik Açılım’a çomak sokmaya çalışmazdı.. Bu kadar komplo teorisi de yazılamazdı. Ya komplo teorileri doğru çıkmazsa , ya kağıt parçası aslında gerçekten delilse, ya Deniz Feneri gerçekten dolandırdıysa ,ya Ergenekon gerçekten suç örgütü çıkarsa ; ne olur biliyor musunuz? Çıkarlar ekrana özür dileyip otururlar. Ya da onu bile yapmazlar. Çünkü Türkiye’de her şey olunur bir tek rezil olunmaz!
4 Yanlışa 1 Doğru
Bize 4 yanlış yapmanın 1 doğrumuzu götüreceği ilk okul sıralarından tutun da üniversiteye girene kadar anlatıldı. Sorulara çözüm üretemediğimiz zaman “Sallayalım ikisi tutsa yeter bana.” dedik .Kimimiz baklava deseni çıkardık.” Şıklardan yarısı tutsa bana yeter.” dedik. Çünkü kos koca 4 yanlış 1 doğrumuzu götürecekti. Lafımı olurdu ? Bazılarımız da Cebir Matematiğinin babası olan El-Cabir ‘in temellerini attığı Matematik’i kullanarak hesaplama yaptık. Şimdi 10 tane sallarsam 4′ü tutsa 6 yanlış olur, o da 1.5 doğruyu götürür .”Tamam kardayım” deyip salladık. Kimimiz de onu bile hesaplayamadık ve ardından ” Matematik’i bulan Mısırlılar’a piramitler girsin.” dedik. Ancak hayatın bize çözmeye çalıştığımız sorulardan çok daha kompleks olduğunu maalesef bir tane anlatan olmadı. Çıkıp da “Yok öyle 3 kuruşa 5 köfte.” diyen olmadı. Bundan dolayıdır ki yanlış yapmanın bize neler kaybettireceğini düşünmüyoruz.
Yanlış yapmak bazen elimizdeki doğruları tümden alıp götürdüğü gibi bir daha doğru yapma ihtimalimizi bile elimizden alabilir .Öyle zaman olur ki hayatta 2-3 yanlış yapmak 1 soruyu değil sahip olduğumuz her şeyi yitirmemize sebep olur. Şöyle hayatımızı bir film şeridi gibi (Gerçi bu aralar diziler moda hayatlar pembe dizilerden farklı değil) gözümüzün önünden geçirelim; Kimimiz yanlış bir ilişkiden dolayı, kimimiz yanlış arkadaşlıktan dolayı, kimimiz yanlış meslek seçmekten dolayı… hayatı zindan etmişiz kendimize. Böyle durumlarda bir kaç doğrunun ne önemi var ki? İstersen yaptığın bu yanlışlardan önce her şeyi doğru yap. Hatta 10 bilinmeyenli denklemi doğru çözmüş olsan bile nafile.. Ancak bir şeyi yaparken; bir şeyi söylerken ;biriyle hayatımızı birleştireceğimiz zaman; on kere düşünelim. Çünkü hata yapmak sanıldığı kadar da kaçınılmaz bir şey değildir.
