Antibiyotiklerin hayatımızdaki yeri ve önemi inkâr edilemez bir gerçektir. Ne var ki insanlar ilaçlara olduğundan daha fazla anlam ve işlev katıyor. Bu nedenle yanlış ilaç kullanımına yol açılıyor.
Tıpkı insanlar gibi ilaçlarda kendi aralarında farklılık gösterirler. Her ilacın etki mekanizması, vücuttaki dağılım hızı, yine vücutta etki ettikleri sistemler ve vücuttan atılma yeri farklıdır. Doktor reçetesi olmadan ilaç alınmamalı, satılmamalı ve önerilmemelidir. Bu konuda toplumumuzun bilinçlenmesi çok önemlidir. Antibiyotiklerin yanlış yerde kullanılması bakterilerin o ilaca karşı direnç geliştirmesine neden olur. Böylelikle gerçekten o ilacın kullanılması gerektiği durumda o ilaç yetersiz kalacaktır ve hasta kişi tedavisini o ilaçtan olamayacaktır. Bu durumun böyle devam etmesi sonucu hem kişinin kullanabileceği ilaç seçenekleri azalmış olur hem hasta olarak geçirdiği süre daha uzun olur(ken bu ilaçların toksik etkilerinin vücudumuza verdiği zarara hiç değinmiyorum bile ) hem de ilaçların gereksiz kullanımından doğan gereksiz alım sonucu milli israf olmuş olur. Ebeveynler çocukları ateşlendiğinde veya sebebi anlaşılmayan bir şekilde ağladığında bir iki ölçek antibiyotik şurup vermekten pek çekinmezler. Hatta eğer yaradığına kanaat getirirlerse birkaç gün kullanıp öyle bırakırlar. Bir başka uygulama ise doktorun verdiği ilacın olumlu etkisini gördükten sonra doktorun önerdiği süre boyunca kullanmayıp tedaviyi ” iyileştim” diye yarıda bırakmaktır.
Bu özellikle anne ve babaların sıkça yaptıkları bir hatalı davranışlardır. Hafif ateşlenme, yorgunluk hissi ve ağrılarda da insanlar hemen bir antibiyotik alırlar. Neden olarak da’ hasta oluyorum, ilerlemesin bir an önce tedavimi olayım’ derler.
Eğer bu sorun ciddi bir şekilde ele alınmazsa ve antibiyotik kullanımı bu hızla devam ederse, bütün Avrupa antibiyotik-öncesi dönemleri hatırlatan bir sonuçla karşı karşıya kalabilecektir, en basit bakteriyel infeksiyonlar bile ölüme neden olabilecektir.”