Yaşadığımız stresli hayat koşulları ve bunun haricinde kalan pek çok nedenden dolayı, hayatımızın belli dönemlerin de saç dökülmesi sorunuyla karşı karşıya kalmaktayız. Her ne kadar bu durum çok can sıkıcı ve insan psikolojisini olumsuz yönde etkileyecek bir rahatsızlık olsa da çoğu zaman tam olarak neden kaynaklandığını da bulamayabiliyoruz.
Aslında hiçbirimiz saçımızı tam olarak tanıyan bilgiye sahip değiliz. Saç kaybımızın oluşmasında ki en büyük faktörlerden bir tanesi saçımızı tam olarak tanımamamızdan kaynaklı olarak yaptığımız yanlışlıklardır. Şimdi size saç tellerimiz hakkında bilinmesi gereken ama hiç birimizin bilmediği bilgileri paylaşmak istiyorum.
Saçımızı oluşturan kıl folikülleri anne karnında 8. Haftadan itibaren oluşmaya başlar. 22. Haftaya ulaşıldığında ise bebeklerin artık tüm kıl folikülleri oluşmuştur. Bu süreçte anne adayının beslenmesi ve ondan alınan vitamin değerleri ileri ki yaşlarda ki saçlarımızın kalitesinin temellerini atar.
Doğumdan sonra bir bebeğin baş ve boyun bölgesinde tam 1 milyon folikül kıl bulunmaktadır bunun 100 bin tanesi saç kılıdır. Bir saç folikülünun yaşam süreci tam 85 yıldır. Bu saç kılları insan ömrü boyunca 10 ve 20 arası döngü yaşarlar. Sürekli problem yaşadığımız ve özenle korumaya çalıştığımız saçlarımız bu şekilde bir fizyolojik bir yapıya sahiptirler. Bu saç yapısı kişinin bir ömür boyu yaşayacağı saç problemlerinin temelini oluşturur. Anne karnında oluşmaya başlayan saç kökleri, bir ömür boyu yaşamımızın bir parçası olarak bizimle birlikte olacak bir uzvumuz olacaktır. Anneler hamilelik öncesi ve hamilelik sonrasında ki dönemde ki beslenmeleri ile bile size bir ömür boyu güçlü ve sağlıklı saçlar armağan edebilirler. Çünkü bir insanın saç sağlığı ta o zamanlardan başlayan bir süreçtir. Birde doğum sonrası beslenme vardır ki oda en az anne karnında ki beslenme kadar önemlidir.
Bir kere ömür boyu sağlıklı saçlara sahip olabilmemiz için anne sütünü gerekli olduğu kadar içmeliyiz. Anne sütü, bir insanın ömrü boyunca sağlıklı bir yaşam sürebilmesinin temellerini atan en önemli besin maddesidir. Bu besin maddesi vücudumuz kadar saçlarımız içinde önemlidir. Anneler bebeklerine anne sütünü içirebildikleri kadar çok içirmeye özen göstermelidirler. Sonrasında da ek gıdaya geçilen dönem vardır ki oda en az anne sütü içilen dönem kadar önemli ve etkilidir. Çocuğumuzun yeni tatlarla tanıştığı ve bütün vitaminleri almaya başladığı bu dönemde beslenmesine daha çok özen göstermeliyiz. Saç için önemli olan vitaminleri o dönemlerde bebeklerimize ne kadar çok verebilirsek bir ömür boyu bunun bir meyvesi olarak sağlıklı ve güçlü saçlara sahip olacaktır.
Demir eksikliğinin insanda saç dökülmesine yol açtığını daha önceki yazılarımızda defalarca anlatmıştık. İnsan ömründe tüm vitaminleri doğumdan 2 yaşına kadar olan süreçte bedeninde depolamaya başlar. Yani 2 yaşına kadar olan süreçte ne kadar çok demir yapan besin maddesi tüketirse bir ömür boyunca demir yönünden o kadar çok zengin bir hayat sürer. Buda doğal olarak saçlarını etkiler ve demirden dolayı dökülen saç problemi yaşamaz. Tam aksine demir yönünden güçlü olan bir vücutta çok daha sağlıklı ve hacimli saçlara sahip olmanın keyfini sürer.
Saç dökülmesini derinlemesine incelediğiniz zaman aslında her gün yaşanan rutin bir süreç olduğunu göreceksiniz. Yani hepimizin gün içerisinde defalarca saçı dökülmektedir. Her gün 50 – 100 tel arası döktüğümüz saçlar kesinlikle saç kaybı olarak algılanmaz ve bir hastalık gözüyle bakılmaz. Saç kaybı olarak algılanıp tedavi sürecine alına bilmesi için günlük en az 100 telin çok çok üzerinde bir miktarda ve sürekli olarak saç kaybı yaşanması gerekmektedir. Sürekliden kastımız da bazen mevsim dönüşlerinde kısa süreli saç dökülmesi sorunları yaşanır.
Bu tamamen mevsimseldir ve ne kadar çok dökülürse dökülsün saçlar kendini yenileyeceği için korkulacak bir durum teşkil etmez. Mevsimsel saç dökülmeleri tıbben de korkulacak saç dökülmeleri sınıfına koyulmaz ve her hangi bir tedavi de uygulanmaz. Saç dökülmelerinde tedavi gerektiren asıl saç dökülmesi nedenlerinden bahsedecek olursak:
Ailesel Saç Dökülmesi: Bu saç dökülmesi nedeni maalesef ki en tehlikeli saç dökülmesi rahatsızlıklarının başında gelir. Ailelerinizden almış olduğunuz genler çok sağlıklı gibi gözüken saçlarınızın bir anda dökülmesine ve hatta kel kalmanıza yol açabilmektedir. Saç dökülmesi rahatsızlığında başı çeken kalıtsal saç dökülmelerinde kadınlar erkeklere göre daha şanslıdır. Çünkü bu grupta yer alan saç dökülmelerinde kadınların sadece saçlarında açılma ve seyrelme olurken, erkekler de saç dökülmesi kelliğe kadar varabilmektedir. Bundan dolayıdır ki kadınların da saç dökülme problemi önemlidir fakat erkeklerin yaşamış olduğu saç dökülmesi problemini çok ciddiye almalıdırlar ve mutlaka geç kalmadan bir uzman hekimden yardım almalıdırlar. Her ne kadar, son zamanlarda yeni tıbbi tedavi seçenekleri sunulmasına karşın kalıcı bir düzelme sağlamanın saç transplantasyonu dışında henüz mümkün olmadığını ifade edilmektedir. Uzman doktorlar, hasta için uygun olacak yöntemin doktor tarafından seçilmesi gerektiğinin altını çizerek, mutlaka böyle bir durumla karşılaşan hastanın hekime başvurması gerektiğini belirtmektedirler.
Alopesi Areata ( Saç Kıran): Her yaş grubundan insanın, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin karşılaşabileceği bir saç dökülmesi şeklidir. Alopesi Areata kişinin yaşamış olduğu her hangi bir depresyon, ani bir şok, üzüntü ve benzeri durumların hemen arkasından saçın belli bölgelerinde para şeklinde yaşanan dökülmelere verilen isimdir. Halk arasında saç kıran olarak bilinen bu saç hastalığı, insanın psikolojisini alt üst edecek kadar çirkin bir görüntü yaratmaktadır. Önce saçın belli bölgelerinde çıkan bu kellik şeklinde ki açılmalar önlemi alınmadığı takdirde saçın tamamına ve hatta yüzde ki kaşa ve erkeklerde sakala, bıyığa kadarda yayılma gösterebilmektedir. Çok çabuk sıçrayarak yayılan bu saç hastalığına yakalanmamanın en iyi yolu üzüntü ve stresten uzak durmaktır. Tedavisi olan bu rahatsızlığı yaşayan kişiler hemen bir dermatologdan yardım alarak hastalığın ilerlemesine mani olmalıdırlar.
Yüksek ateş, ağır enfeksiyon ve soğuk algınlığı: Kış aylarında daha çok çocuklarda görülen yüksek ateş ve gribal enfeksiyon durumları saç köklerine büyük zararlar verirler. Hastalık esnasında fark edilemeyen bu saç rahatsızlığı hastalığın hemen ardından yaşanan saç dökülmeleri ile kendini gösterir. Bu tamamen geçici bir saç dökülmesi sürecidir. Çok fazla korkmayı gerektiren bir durum değildir.
Tiroid hastalıkları: Daha önce de defalarca yazmış olduğumuz gibi Troid rahatsızlıkları insanda önemli saç dökülmelerine yol açabilir. Kişi farkında olmadan yaşadığı saç dökülmesinin nedenlerini araştırırken aklına Troid hiç gelmez. Fakat Troid bezlerinin çok çalışması da, gereğinden az çalışması da saç dökülmesine zemin hazırlar. Guatır rahatsızlığı olan insanlar Troid hastaları oldukları için bu kişilerde yoğun bir şekilde saç dökülmesi sorunu yaşanır.
Eksik Protein içerikli beslenme: Proteinin saçlar için öneminden daha önce ki yazılarımızda da uzun uzun bahsetmiştik. Günümüzde yapılan tek yönlü beslenme diyetleri ve protein eksiliği olan diyetler kişide yoğun bir şekilde saç kaybına yol açmaktadır. Saç kaybının önüne geçmek ve hacimli saçlara sahip olmak istiyorsanız Proteini hayatınızdan eksik etmemelisiniz.
İlaçlar: İnsanlar hayatların da bazı rahatsızlıklardan dolayı, belli zamanlarda ilaç kullanmak zorunda kalabilmektedirler. Her ne kadar bütün ilaçlar olmasa da bazı ilaçların saç dökülmesine yol açtığı konsun da uzmanlar sürekli olarak insanları uyarmaktadırlar. Kullandığınızın ilacın yan etkilerini mutlaka okuyun. Eğer saç dökülmesine yol açar ibaresi varsa ona göre temkinli bir şekilde kullanın.
Kanser tedavileri: Yakınlarından kanser tedavisi gören kişiler bu süreci çok iyi bilirler. Ne zaman ki kemoterapi ve radyoterapi tedavisi başlar, kanser hastası olan kişinin saçlarının tamamına yakını dökülmeye başlar. Bu tedaviler kişide ciddi bir saç kaybı yaşanmasına yol açar.
Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapı kullanan bir bayanda kalıtsal olarak saç dökülme eğilimi varsa, bu haplar saç dökülmesini tetikleyebilir. Bütün doğum kontrol hapı kullanan kadınlar da saç dökülmesi olacak diye bir kaide yoktur. Fakat kalıtsal eğilime sahip olan bayanlarda bunun yaşanması muhtemeldir.
[affiliate_news id=”212″]
Demir Eksikliği: Demir eksikliğinin saç dökülmesine yol açtığını yazımızın başında uzun uzun anlatmıştık. Demir eksikliği en çok kadınlarda aylık yaşamış olduğu kanamaların bir sonucu olarak görülmektedir. Demir eksikliği yaşayan kişiler, eğer demir takviyesi yapmazlarsa uzun vadede ciddi saç dökülmesi problemleri ile karşı karşıya kalabilirler. Demir saç için çok önemli olan bir besin maddesidir.
Büyük cerrahi girişimler ve kronik hastalıklar: İnsanlar bazen vücutlarında ki bazı rahatsızlıkların bir sonucu olarak önemli cerrahi müdahaleler geçirebilirler. Bu cerrahi operasyonlardan sonra ki 3 aylık süreçte saç dökülmesi yaşamaları oldukça olağandır ve korkulacak bir durum değildir. Çünkü bu dökülen saçlar kısa süre sonra yerine gelecektir. Fakat kronik hastalık yaşayan kişilerde durum biraz daha farklıdır. Bu kişiler maalesef ki bir ömür boyu saç dökülmesi sorunu ile karşı karşıya kalabilirler.
Mantar hastalıkları: Bu saç hastalığı, küçük yamalar halinde kabuklanmalarla başlayıp yayılır. Sonrasında da saçlarda kırılma, saçlı deride kızarıklık ve şişlik, hatta sızıntıya neden olur. Bu mantar hastalığının çocuklarda daha sık görüldüğünü belirten uzmanlar, hastalığın mutlaka ilaçla tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizmekteler. Mantar hastalığı olan çocuklarınızın daha büyük saç dökülmelerine maruz kalmalarını istemiyorsanız, kısa sürede bir dermatologa götürmeyi ihmal etmeyiniz.
Saç koparma hastalığı (Trikotilomani): Bu tamamen psikolojik bir saç dökülme nedenidir. Daha çok çocuklarda görülen, nadiren de olsa büyük insanlarda da rastlanan kişinin kendi saçını eliyle koparma eğilimidir. Bunu yaşayan kişiye vakit kaybetmeden bir psikologa götürmelisiniz aksi takdirde çok önemli saç kayıpları yaşamalarının önüne geçemezsiniz.
Bu saymış olduğumuz nedenlerin hepsi saç dökülmesine yol açan sebeplerdir. Bu sebepleri saç dökülmesi rahatsızlığında önemli kılan en önemli neden ise saç dökülmesinde tedavi yapılabilmesi için öncelikle saçın neden döküldüğünü çok iyi bilmenizin gerekliliğidir. Eğer saçınızın neden döküldüğünü tespit edebilirseniz, uygulanacak olan tedavi süreci de bir o kadar başarılı olacaktır.
Not: Bu yazı bilgi amaçlıdır. Profesyonel destek için doktorunuza başvurunuz!