Türk Kadını ve Liposuction
Şişmanlık vücutta aşırı yağ depolanmasıdır. Bu genellikle ideal kilonun %10 üzerinde kilo alımı ile belirginleşir ve aşırı kiloların 50 kiloyu aştığı durumlarda ölümcül şişmanlıktan bahsedilir. Bu ayrım tedavide önem kazanır. Ölümcül şişmanlık için genelde mide küçültücü cerrahi yöntemler uygulanırken, daha hafif sorunlar rejim ve spor ile tedavi edilir. Özellikle refah toplumlarında şişmanlık bir kısır döngü ile sonuçlanır. Zayıflık ve gençliğin baş tacı edildiği günümüzde, şişmanlık toplumdan uzaklaşmayı hızlandırır ve bu da aşırı yemeyi körükler.
İdeal kilo kişinin boyuna, vücut yapısına göre farklılık gösterirken, değişik toplumların kadın ve erkek için ideal kilo algılamaları da farklıdır. Örneğin, Afrika toplumları için toplu kadın ve çok zayıf erkek makbulken, Avrupa toplumlarının algılaması tam tersi olabilir. Aynı farklılık bizim kırsal kesimlerimiz ile şehir toplumlarımız için de geçerlidir. Şehir toplumlarımızda giderek artan oranda batı standartları egemen olmakta ve bu özellikle genç nesilde belirginleşmektedir. Spor ve diyet ile cilt altı yağ kalınlığını azaltmak amaçlanır. Ancak vücutta belli yörelerdeki yağlar, artması ile aynı oranda azalma göstermezler. Bu da yapısal olarak belirlenir. Türk kadınının yapısı büyük oranda yüzyıllar öncesinin tanrıça heykelcikleri ile benzerlik göstermektedir.
Kadınlarımız genelde Akdeniz kadınlarının tipik özelliği olan üst kısımlarda az, alt kısımlarda bol yağlanma gösterir. Özellikle kalçalar ve bacak çevresi etkilenir. Yöremiz kadınlarında sıklıkla popo bölgesinde, bacak arkasında, kalçaların her iki yanında, bacak ve diz içlerinde, bacak ön yüzünde yağ birikimi görüyoruz. Bu bölgelerde bazı hatlarda da tam tersine yağ artışı izlenmez: örneğin leğen kemiğinin iki yanı, kalça ve bacak ön birleşim hattı. Bu da kum saati manzarasına neden olarak şekil bozukluğunu arttırır. Popo bölgesinde yağ depolanması sonucu ise poponun ağırlığı artar, aşağı doğru sarkar. Bu popo ile bacak birleşim hattını aşağı doğru iterek, arkadan bacakların olduğundan daha da kısa görünmesine neden olur. Popo kendi ağırlığı ile sarkacağından, poponun altında derin bir çizgi oluşur. Bu da daha yaşlı bir görünüme neden olur.
Kilo kaybında yağ dokusunda incelme olurken, anlatılan bu bölgelerde yağ hacim kaybı görülmez. Nasıl bu yöreler kilo alımı ile kolay deforme oluyorsa, kilo kaybı ile de incelmesi beklenirken, tam tersi olur. Toplanan yağ dokusu kilo kaybına ya yanıt vermez, ya da vücudun geneli ile paralel bir incelme olmaz. Vücudun diğer kısımları ile oran bozulması sonucunda, kilo kaybı ile şekil bozukluğu daha da artar. Yağ alma işlemi bu aşamada devreye girer. İdeal kilosuna yakın hastalarda sebat eden yağlanma bölgelerinde yağ alma ile yağ hücre sayısı azalacağından, incelme sağlanır.
Hücre ortadan kalktığı için tekrar yağlanma görülmez. Ancak hastanın yağ alma işlemi sonrası on kilo ve üzerinde kilo alması elbette birtakım sorunlara neden olacaktır.
Buradan da anlaşılacağı gibi yağ alma işlemleri zayıflama yöntemi olarak kullanılmamalıdır. Yağ alma, zayıflama ile giderilemeyen şekil bozukluklarının giderilmesi, kadın vücuduna has yuvarlak hatları koruyarak bölgesel incelme sağlanması için eşsiz bir cerrahi yöntemdir. Her cerrah bunu kendine özgü yöntemler ile gerçekleştirir. Benim estetik cerrahi eğitimim ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştiği için, birikimim o yönde oldu. Amerikan kadını iki grup: ölümcül şişmanlık pençesindekiler ve bunun korkusunun tüm yaşamına sindiği grup. Ancak özellikle gelişim çağında daha fazla spor yaptıkları için ve ırk özellikleri nedeni ile kalça civarı yağlanma daha az görüyordum.
Türkiye’ye döndüğümden bu yana hastalarımın isteklerinin popo ve civarında yoğunlaştığını gördüm. Bu yöredeki yağ birikiminin fazlalığı nedeni ile pek çok hastanın yağ alma işlemi sonrası da yakınmalarının devam ettiğini gördüm. Bu kanımca tümü ile ayaktan tedavi kaygısı ile yeterli yağ alınmamasından kaynaklanan bir sorundur. Yağ alma işlemlerinde amaç cerrahi şekillendirmedir ve bu mümkün olduğunca tek seansta halledilmelidir.
Kilo Vermek İçin Yapılması Gereken Spor Türleri
Yağ alma işlemi için gelen hastalarda dikkatimi çeken diğer bir özellik de Türk kadınının cilt yapısı. Her ne kadar Akdeniz kadını olmak yağlanma açısından bizim kadınımız için bir dezavantaj oluştursa da, cilt yapısının daha kalın ve gergin olması önemli bir husus. Özel yağ alma teknikleri kullandığımda ciltte sarkmalara Amerikalı hemcinslerine oranla Türk kadınında çok daha az rastlıyorum. Bunda kilo fazlası olan hastaları ameliyat etmemenin de rolü olabilir.
Ameliyat öncesi detaylı bir inceleme ile cilt yapısını değerlendirdiğim için tüm hastalarımda karın ve kalça çevresinde yağ almaya paralel bir cilt gençleşmesi de tekniğin bir özelliği olarak ortaya çıkmaktadır.
Yağ alma işlemi öncesi detaylı bir inceleme ve karşılıklı rahatsızlık veren bölgelerin değerlendirilmesi, çizimlerin yapılması işlem sonrası hasta mutluluğunu arttıran bir unsur. Çizimlerimi mutlaka hasta ayakta iken yapıyorum. Bu yağ fazlalıkları yanında çukur bölgeleri de değerlendirmemi sağlıyor. Çünkü giderek artan sıklıkta hastamda yağ dokusunu azaltırken eşzamanlı olarak alınan yağları belli bölgelerdeki çöküklerin giderilmesi için kullanıyorum.
Amacım vücutta kusursuz güzelliği hedefleyen bir heykel tıraş gibi yumuşak ve yuvarlak hatlar elde etmek oluyor. Bu da kullandığım tekniğe ismini veriyor: liposculpture. Yüzeyel yağ inceltme uygulanarak da cilt gençleşmesi sağlanıyor. Bu, popo bölgesinde sık rastlanan sorunların giderilmesinde uyguladığım en başarılı yöntem. Amaç, poponun ağırlığının azaltılması için yağ inceltme uygulanması, cilt gerginliğinin artırılması ve işlem sonu korse giydirilerek elde edilen şeklin ameliyat sonrası şişlikler döneminde kaybolmasının önlenmesi.
Poponun ağırlığının azalması ve korse desteği ile poponun yukarı kalkması, popo alt çizgisinin yumuşaması, bacak uzunluk algılamasında değişmeye neden oluyor. Böylece daha genç bir popo yapısı elde edilirken, bacaklar da daha uzun olarak algılanıyor. Hasta, giysi bedeninde de belirgin bir azalma izliyor.
İşlem sonrası, alınan yağ miktarına göre farklılık gösteriyor. İki litreden fazla yağ aldığım hastalarda hastayı bir gece hastanede izleme almayı tercih ediyorum. Bu oluşabilecek sıvı ve tuz kayıplarını önlemeye yönelik bir tedbir.
Türk kadınlarında nadiren iki litre altında yağ alıyorum, çünkü istediğim şekillendirme ancak üç litre ve üzerinde yağ alma ile mümkün oluyor. Hastalarımda şişlikler tipik bir seyir gösteriyor. İlk iki gün artan şişlikler üçüncü günden itibaren azalmaya başlayarak, birinci hafta sonunda hastanın belirgin rahatlamasını sağlıyor. Hastalarıma genellikle iki hafta korse giydiriyorum, çünkü bu dönem sonunda şişliklerin inmesi ile oluşan incelme korsenin bollaşmasına neden oluyor. Karın alt bölgelerindeki kızarıklık dışında morarmalar bu dönemde çözülüyor. Hastalarım ya korselerini terziye daralttırarak, ya da varis çorabı ile iki hafta daha geçirerek, bir ayın sonunda spor yapabiliyorlar. Bazı hastalarımda erken haftalarda masaj rahatlatıcı olduğu ve lenf direnajını artırarak şişliklerin çözülmesini sağladığı için öneriyorum. Hastalarımda kilo kaybı ve incelme giderek azalan oranda üç ile altıncı aylara dek sürüyor.
Yağ alma yöntemleri uzman kişilerce uygulandığı takdirde plastik cerrahinin en yüz güldürücü yöntemlerinden biri olmaya devam edecektir kanısındayım.
Dr.A. Nuri ÇELİK
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
İstanbul Cerrahi Hastanesi