İleri yaşta gebelik genellikle doğum anında anne yaşının 35 veya daha fazla olması olarak tanımlanır. İleri yaşlar çoğu kez gebelik sırasında göz önüne alınır, ancak doğurganlığı da büyük ölçüde etkiler.
Yaş ilerledikçe doğurganlıkta azalma olduğu bilinmektedir. Kadın doğurganlıkları menopozdan birkaç yıl önce azalmaya başlar ve doğurganlığın azalması 35 yaşındayken daha belirgin hale gelir. 30 yaşın altında herhangi bir zamanda yaklaşık olarak % 20 oranında gebelik şansı bulunur ancak bu durum 40 yaşına gelindikten sonra şans %5’e düşer. Gebe kalmanın zorluğunun yanı sıra, düşük yapma ile sonuçlanan gebelik sayısı da yaşla birlikte artış göstermektedir. 35 yaşın altındaki kadınlarda düşük %14’ü, 35-37 yaşlarında % 19, 38-40 yaş grubunda % 25 ve 40 yaş üstü kadınlarda % 40′ olarak görülmektedir.
Doğurganlıktaki bu azalış ve düşüklerde artış genellikle yumurta veya oositlerin miktar ve kalitesindeki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Kadınlar belirli sayıda yumurta ile doğar ve kadınlar yaşlandıkça mevcut yumurta sayısı doğurganlığı düşürerek önemli ölçüde azalır. Ek olarak doğurganlığın azalması, düşük ve yetersizlik riski, yaşlanan yumurta anormalliklerinden kaynaklanmaktadır. İleri yaştaki kadınların, yumurtalarda kromozomal anormalliklerin görülmesi ve bunun sonucunda yumurta yapılan embriyoların azalmış olduğu çok daha yaygın bir durumdur. Bu artmış kromozomal anormalliklerin oranı, bu popülasyondaki yetişkinlik oranının ana nedenidir. Buna ek olarak, kadınlarda yaşlandıkça, doğurganlığı da etkileyebilecek rahim miyomları ve endometrial poliplerin görülmesi daha sık görülür.
Kısırlık (infertilite) değerlendirmesi normal yaşlarda bir yıl boyunca düzenli ve korumasız ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin oluşmamasına bağlı yapılırken ileri yaştaki kadınlarda 6 ay boyunca düzenli olarak korunmasız cinsel ilişkiden sonra tanı koyulur ve infertilite tedavisi önerilir. Bu değerlendirme, yumurtalık rezervini incelemek ve rahim ve fallop tüplerini değerlendirmek için yapılacak testleri içermektedir.
İnfertilite ve düşük riskindeki artışa ek olarak ileri yaşın birçok gebelik komplikasyonu ile ilişkili olduğunu bilmek önemlidir. Bunlara hipertansiyon ve preeklampsi, gestasyonel diyabet, c-kesit ile doğum ve anöplloidi dahildir. 35 yaşın üstünde bulunan ve 6 ay boyunca korumasız ve düzensiz olarak ilişkiye girmesine rağmen hamile kalamayan çiftlerin doktora görülmeleri önerilir. Erken teşhis tedavide olumlu sonuçların alınması konusunda oldukça önemlidir.