İştahsızlık, Sanırım her bebeğin ve çocuğun belli bir zamana aralığında yaşadığı ve biz ebeveynlerin en çok şikayet ettiği konuların başında gelir. Çoğu zaman bu iştahsızlığın kısa süreli gelip geçici bir problem olması yanında, bazen bir rahatsızlığında belirlisi olabiliyor.
Hemen hemen her çocuğun belirli evrelerde karşı karşıya kaldığı iştahsızlık problemi önemle üzerine gidilmesi gereken bir konudur. Çünkü birçok organik hastalığın ve gelişme probleminin temel belirtisi yine iştahsızlık olarak gösterilir. Tüm çocukların % 25–40, büyüme geriliği olanların % 80’ininde iştahsızlık yakınması vardır.
Ancak olaya birde şu gözle bakmak gerekir. Acaba çocuğumuz gerçekten iştahsızlık problemi yaşıyor mu ? Anne babalar, özellikle de anneler çocuklarının kendi bakış açısıyla yemek yemediklerini “iştahsızlık” tanısını koyu verirler. Ancak bu sadece çocuğun ne kadar yemek yediği ile anlaşılacak bir durum değildir. Çocuğun normal gelişim evresinde mi seyrettiği, yoksa normal gelişim evresini geriden mi takip ettiği konusudur. Eğer çocuk gerçekten gelişim evresinde takip ediyoruz bu çocuk için iştahsızlık tanısı koyulamaz. Onun için çocukların gelişim evreleri iyi takip edilmelidir.
Peki bu gelişim evresi nasıl takip edilmelidir. Zaten günümüz şartlarında her köşe başında bir eczane, bir poliklinik veya bir hastane bulunmaktadır. Yapmanız gereken süt çocuğu olarak tabir edilen ilk 6. ayındaki bebekleri ve 3-4 yaş grubu çocukları periyodik olarak gelişim takibi yapılmasıdır. Eğer; iştahsızlık bir aydan uzun sürüyorsa, çocuk kilo kaybederse, son 3-6 ayda kilo almadıysa, boyu uzamıyor veya yetersiz uzuyorsa, kilo ya da boyda persentil (boy ve ağırlık değerleri) kaybı olduysa, hastalık belirtileri varsa, besinleri öğürüp kusuyorsa uzmanına danışılmalıdır. Ayrıca kilo kaybı, ateş, ağrı, yutma güçlüğü, karın ağrısı, sık ateşlenme, tekrarlayan öksürük, ishal, kabızlık, düşük doğum ağırlığı hikayesi varsa veya gelişirse yine çocuğun uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.